Tarih

Fındıkzade’den Bebek’e: İstanbul Semt İsimleri Nereden Geliyor, Ne Anlatıyor?

İstanbul’da yaşıyorsanız ya da bir kez bile yolunuz düşmüşse, tabelalara bakıp şöyle düşündüğünüz olmuştur:
“Ya bu semtin ismi neden böyle? Kim koymuş, neye göre koymuş, çok mu düşünmüş?”
Haklısınız, bu şehirde bazı semt isimleri resmen bulmaca gibi. Kimi sanki mitolojik destanlardan, kimisi de mahallenin esnafı sabah simit yerken uydurmuş gibi duruyor. Ama tüm bu mizahın ve şaşkınlığın altında İstanbul’un yüzlerce yıllık tarihi, kültürü ve zenginliği var.

Hazırsanız, adeta bir nostalji treni gibi, semt isimlerinin anlam dünyasında raylara basalım. İntak yok, metrobüs gibi kalabalık değil; bol esprili, kültür dolu, hafif eğlenceli bir yazıya dalıyoruz.


1. Bebek: Gerçekten Bebek Mi?

İsmiyle şefkati çağrıştıran semtlerimizden biri Bebek. Ama bu semtin ismi “pusetle yürüyen tatlı anneler” temasından gelmiyor. Osmanlı döneminde burada görev yapan “Bebek Çelebi” isimli bir yeniçeri zabiti veya koruyucudan alındığı düşünülüyor. Yani aslında “bebek gibi” değil, “bebek gibi korunan” bir yerdi diyelim. Ama manzarasıyla hâlâ insanın içinden “cici bicili” cümleler kurdurtuyor, orası gerçek.


2. Fındıkzade: Fındık Seven Adam mı?

Adı geçen Fındıkzade, fındıkla aşırı ilgili bir beyefendiden geliyor olabilir mi? Bir ihtimal! “Zade” eki, Farsça kökenli olup genellikle ‘birinin oğlu’ anlamına geliyor. Yani “Fındıkzade” büyük ihtimalle geçmişte oralarda yaşamış “Fındık Bey’in Oğlu”na referans. Günümüzde kendisi fındıklı baklavayla anılıyor olabilir ama lafın gelişi değil, kökeni ciddi ciddi soylu semt!


3. Nişantaşı: Moda ve Menzil Arası

Bugün Türkiye’nin en havalı yerlerinden biri olan Nişantaşı, adını çok sportif bir mirastan alıyor: Osmanlı sultanları ve devlet erkânı burada ok talimi yapar, hedef taşları (nişan taşları) dikerlerdi. Yani semt esasen bir Osmanlı spor kompleksi gibiymiş. Bugün hala o taşlardan bazıları sokak aralarında görülebilir. Dizi çekimleri arası minik tarih dersi vermek mümkün.


4. Kadıköy: Kadı Gelince Şekillenen Semt

Kadıköy, ismini Osmanlı kadısı yani yargıcından alıyor. Tarihte bu bölgeye tayin edilen kadı nedeniyle “Kadı’nın Köyü” anlamında adlandırılmış. Bugün de hâlâ “haklıya hakkını verir” havasıyla, özgür ruhların, sahafların ve kuş besleyen amcaların buluşma noktası.


5. Beşiktaş: Beşik Var da Taşı Nerede?

Adını duyunca zihinde ya maç yapılıyor ya cami ezanı çalıyor ya da tekneye biniliyor. Ama ‘Beşiktaş’ adı büyük ihtimalle denizcilerin kıyıdaki küçük bir mabet ya da ‘beşik biçimli taş’tan esinlenerek koyduğu bir isim. Ayrıca bazı kaynaklar Ayios Mamas Manastırı’nın önünde kutsal eşyaları koymak için inşa edilen ‘taş beşik’ten söz eder. Kısaca, semtin adı fiziksel olarak konan bir nesneyle başlamış, sonra “kartallı” yerlere varmış.


6. Bakırköy: Alt Yapısı Ta Masallardan

Bakırköy ismini taşı gümüş, toprağı bakır sandığımızdan mı aldı? Hayır ama yakın. Roma döneminde burada “Hebdomon” adlı bir yerleşim varmış. Osmanlı zamanındaysa bu bölgeden çıkarılan madenlerin etkisiyle “Bakır” kelimesi ön plana çıkmış. Zaten o günden beri demir gibi sağlam semtlerden biridir.


7. Cihangir: Evcil Kedinin Sembol Olduğu Yer

Bugün kediler ve sokak sanatıyla anılsa da, Cihangir ismini Kanuni Sultan Süleyman’ın genç yaşta ölen oğlu Cihangir’den almıştır. Kanuni onun anısına burada bir cami yaptırmış, sonrasında bölge bu isimle anılmaya başlanmış. Kediye saygı da sonra eklenmiş olsa gerek.


8. Taksim: Hayatın Ortasına Su Paylaştırmak

Dans, gitar, kahve, gösteri derken adıyla fazlasıyla “enerjik” bir semt olan Taksim, aslında gayet düzenli bir sistemin merkeziydi. Buradaki “taksim” kelimesi “su dağıtım merkezi” anlamında kullanılır. Osmanlı’da burası su yollarının dağıldığı yerdi. Yani Taksim’de su bile koordinasyonla akıyordu, düşünün ne kadar disiplinli bir meydan!


9. Unkapanı: Un Kapanı… Gerçek Un Satılıyor Muydu?

Kulağa bakkal dükkanı gibi gelse de, Unkapanı, Osmanlı döneminde un ticaretinin yapıldığı yerdir. “Kapan”, esnaf loncalarının mallarını dağıttığı, kontrol ettiği yer anlamındadır. Bugün ne kadar un kaldı bilemeyiz ama geçmişte burada ekmeğin kalbi atıyordu. Şimdi yerini trafik düğümü aldı malesef…


10. Sonuç: Her İsim Bir Hikâye

İstanbul’da dolaşırken her semt tabelasına bir parça tarih, biraz espri, bolca anlam gizlenmiş. Sadece binalara değil, isimlere de kulak verirseniz, şehir size adeta konuşur.

Boğaz’ın iki yakasında dolaşırken “buraya neden böyle demişler?” sorusu artık karşınıza çıkarsa, gülümseyin ama biraz da düşünün:
İstanbul’un semt adları, sokağa yazılan tarih kitabıdır.


📌 Şehirleri gezmek kadar, isimlerini anlamak da ayrı bir seyahattir. İstanbul’a sadece gözle değil, kelimeyle de bakın.
Emin olun, tabelalara gülümseyerek bakmaya başlayacaksınız. 🏙️🗺️